3.03.2008

Annemin şanzımanlı canavarı

Bu gün evlerde gördüğümüz çamaşır makinelerini o kadar kanıksadık ki, bir zamanlar, çok değil 20-30 yıl önce her evdeki tek çamaşır makinesinin şanzımanlı merdaneli çamaşır makineleri olduğunu. Hatta bazı modellerin sallanan bir çubuktan ibaret olan bir kazandan ibaret kovalar olduklarını unutuyoruz.

Hani şu üst kapağı tencere gibi açılan makinelerden bahsediyorum. Merdanesi elle çevirerek çalışan modellerin motorlusu çıktığında devrim di. Hatta lüx olan çamaşır makinelerinin sıkma hızı vardı.

Tabi ki o çamaşır makinesi nin yerini şimdi tek butona basılınca çamaşırı sessiz yıkayan ve neredeyse kuru çıkartan makineler aldıysa da, nostalji bu ya.... gençliğimle bağdaşmış olan bu eski çamaşır makinesi aklımdan çıkmıyor.

Banyoda kolayca kullanılamadığından (malum Türkiyede banyolar kocaman değildir) koridora falan çıkarılırdı. Sıkma işlemi özellikle macun gibi çıkarırdı çamaşır makinesi nin arkasına koyduğumuz leğene çamaşırları.

Transa geçirici şanzımanın bir ileri bir geri sesinde yorgunluk ara çayları içilir bazen de kısır yapılırdı. Bolca yerler ıslanır çocuklara "aman çamaşır makinesi nin yanından geçerken dikkatli olun denirdi.

Ama yinede iyiydi alternatife karsı; elde yıkamak herşeyi. Göreceli bir lüks sağlardı eski çamaşır makineleri. Şanzımanlı.....merdaneli...meşakkatli.

Tarih oldular yada antika...

Bazen eski evimizde otururken koridorda hayaletini hatırlıyorum eski çamaşır makinesi nin.

Biraz gülümsüyorum...ve yeni makinemin düğmesine basıp gerisini unutuyorum.


Hiç yorum yok: